9 Mayıs 2010 Pazar
Yapı İstanbul Fuarı 2010, 05 Mayıs Çarşamba günü kapılarını açtı
Yapı İstanbul Fuarı 2010, 05 Mayıs Çarşamba günü kapılarını açtı. 60 bin metrekarelik alanı ve üretim alanlarına göre gruplanmış 10 ayrı salonuyla küçük bir şehirden farksız olan fuarın hazırlığı, bir hafta öncesinden başladı. Büyüklüklerine ve lokasyonlarına göre gruplandırılan standlar, belirli bir sıra içinde kurulmaya başlandı. Bu yıl en büyük stand alanının 384 metrekare olduğu fuarda, 613 firma kendi tasarımları olan standlarla ziyaretçilerin karşısına çıkıyor. Elektrikçisinden sıvacısına, ahşap ustasından mimarına büyük bir ordunun çalıştığı hazırlık sürecini 75 kişilik bir teknik ekip yönlendirdi.
27 Şubat 2010 Cumartesi
Eyvah Yaz Geliyor!! Hangi Klimayı Almalı
Sıcak yaz günlerinde kolaylık sağlayan en büyük buluşlardan biridir klima. 50 derece görülen günlerde, çok nemli havalarda insanların imdadına koşuyor. Her üründe olduğu gibi klima alırken de dikkat edilmesi gereken pek çok nokta var. Bu yazımızda bu noktalara değinip güzel bir klimanın nasıl edinileceğine birlikte bakacağız.
Genelde tüketiciler klima alırken biraz maliyetine bakıyor biraz da enerji tüketimine. Tabi bu kıyaslamayı hangi unsurlara göre yapıyorlar bilmiyoruz anca pazarda gereğinden fazla marka ve model olduğu için her an yanlış tercih yapılması olasılığı var. Çünkü her klima aynı değildir. Tüketici gözünde her ne kadar “soğutsun/ısıtsın yeter” beklentisi olsa da klimadan beklenti sadece bu değildir. Sağlık yönü de önemlidir, içinde bulundurduğu filtreler, çalışma sistemi de araştırma şartlarına alınması gerekir.
Enerji
Geçtiğimiz yıla kadar A sınıfı diye tabir edilen klimalar pek de yaygın değildi. Ancak hükümetin aldığı kararlar bazında A sınıfından düşük klimaların üretiminin durdurulması istendi. Aslında hiçbir klima A sınıfı değildir. Bir klimanın enerji tüketimi sadece özel şartlarda ölçülebilir. Normal koşul ve kullanımda klimanın bulunduğu ortamın güneşi direkt alıp almaması, pencere sayısı, içinde bulunan insan sayısı, çalışan elektronik cihazlar, metreküp hacmi, yalıtımı ve daha aklınıza gelebilecek birçok unsur vardır. Ve bu unsurların herhangi birinde olacak en ufak değişiklik enerji tüketimine yansıyacaktır. Bu yüzden klima alırken enerji sarfiyatını biraz daha arka planda tutmanın faydası olacaktır. Zaten şu anda A sınıfı diye satılan klimaların birçoğu önceden enerji etiketsiz olarak B-C sınıfında yer alan klimalar olabiliyor.
Gaz
Enerji konusuna açıklık getirdik. Bir de klimanın iç sisteminde kullanılan gaza odaklanalım. A sınıfı tabiri pazara girmeden önce bütün klimalar R22 gazı ile üretiliyordu (bazı marakaların üst modelleri hariç). Şu anda ise R22 gazında olan ürünler yerini R410 gazına sahip ürünlere bıraktı. R410 gazı R22′ye göre daha akışkan ve klimalarda en iyi performansı veren gaz. Bu yüzden aynı motor gücüne sahip klimaların enerji tüketiminde az da olsa değişiklik olacaktır ve tabi performans olarak daha iyi sonuçlar elde edilecektir. Bu yüzden R410 gazlı ürünleri tercih etmek daha iyi olacaktır.
Filtre ve Hijyen
Filtre olarak da biraz iyi bir sisteme sahip klima almak tercih sebebidir. BIO filtre, karbon filtre mutlaka olmalıdır. Çünkü klima açıldığı zaman bulunulan ortamın tüm açık pencere/kapıları kapatılıyor. Saatlerce aynı hava tenefüs ediliyor. Bu havanın temiz olabilmesi için de filtrelerin olması gerekiyor. Bilinen markaların birçouğu antibakteriyel olma özelliğine de taşıyor. Yine bu da tercih edilmesi gereken bir özelliktir.
Büyüklük
Alacağınız klimanın BTU ölçüsünde büyüklüğü de kullanılacak ortamın metreküp cinsinden değeri ile doğru orantılıdır. 20 metre kare genişlik ve 2,5 metre yükseklikteki bir yere 12000 BTU klima yeterli olabilir fakat pencere sayısı ve cephesi de önemli rol oynar. Onun için almadan önce herhangi bir markanın servisinden ücretsiz keşif isteyip seçimi o doğrultuda yapmak uygun olacaktır. Birçok marka bu hizmeti veriyor.
İyonizer Klima
Bir de iyonizer klimalar mevcut. Bunlar fiyat olarak normal klimalara göre biraz daha pahalıdır. Sistem ise ortamda bulunan negatif ve pozitif yüklü iyonlara klima üzerinde bulunan iyon motoru ile eksi yüklü iyonlar püskürtülerek ortamdaki negatif iyon sayısının arttırılmasını sağlıyor. Eksi yüklü iyonların fazla olduğu bir ortamda insan kendini daha rahat hisseder, bu yüzden iyonizer klima karşısında geçirilen saatler neticesinde normal bir klimaların karşısındaki gibi baş ağrısı, vücut yorgunluğu çekilmez. Hatta bazı markaların iyonizer modelleri astım hastalarını bile rahatsız etmiyor. Eğer imkanlar el verirse en azından yatak/çocuk odasındaki klimaların iyonizer olması çok faydalı olacaktır.
Inverter Klima
Inverter klimalar normal bir klimaya göre %60 daha tasarruflu bir grup olarak tüketiciye sunuluyor. Farkı ise normal bir klima ortam sıcaklığı istenilen seviyeye geldiği zaman motoru devre dışı bırakır yani motoru durdurur. Sonra tekrar çalışır sonra tekrar durur. Yani dur-kalk pozisyonunda çalışmaktadır sürekli. Bu da her çalışmaya başladığında gereğinden fazla enerji tüketimine yol açar. Inverter klimalarda ise ortam sıcaklığı istenilen seviyeye geldiğinden motor devre dışı bırakılmıyor sadece çalışma/dönme hızı düşürülüyor. Yani dur kalk olmadığı için çok daha az enerji tüketiliyor. Ancak fiyat olarak normal klimanın iki katına yakın olduğu için tercih sayısı düşük. Eğer fiyat konusunda takıntınız olmasa mutlaka Inverter Klima tercih edin.
Bizim Notumuz
Bahsettiğimiz gibi klima almanın çok inceliği var. Bu söyledikerimizin yanında bir de bilinen bir marka almak çok daha avantajlıdır. Bilinen markaların servis/yedek parça sıkıntısı olmayacaktır. Sadece bu açıdan değil özellik bakımından da bilinen markalar daha özelliklidir. Aklımıza gelmişken burda bir not daha verelim bilinen markaların da en ucuz modellerinde filtreleme ve diğer özelliklerden çok fazla ödün verileceği için biraz daha orta modeller tercih edilmelidir. Son olarak bunların hepsini harmanlayıp tercihinizi yaparsanız kendiniz için güzel bir klima almış olacaksınız.
15 Şubat 2010 Pazartesi
Krize İnat Büyüyen Firmalar
çok yol katetmiştir.
Şimdilerde 44 çalışanı 280
satış noktası ile yurdun dörtbir yanında bayilikler açmakta ve bu
potansiyeli gün geçtikçe artırmaktadır.
6000 metrekare kapalı alana sahip
fabrikasıyla her türlü hizmete cevap verebilecek duruma gelmiştir.
Ülkemizde bu tür istikrarlı ilerleyen firmalara ihtiyacımız gün geçtikce
artmakta dışarıya bağlılığımız böylelikle en aza indirilmelidir.
Bu firmanın öğünmeyi hak ettiğine inanarak bu yazımızı yazdık
22 Ocak 2010 Cuma
OpenCart E-Ticaret Sistemi Türkçe Ücretsiz
src="http://pagead2.googlesyndication.com/pagead/show_ads.js">

Bir e ticaret yazılımında olması gerekenlerin hepsi mevcut eksikleri destek forumu sayesinde gün geçtikçe gideriliyor.
ülkemizde e ticarete farklı açılardan bakılmakta kiralık bir yazılım ,birkaç ürün ,güç bela alınan bir sanal pos ve sonu hüsran
bütün çabalarınız heba .
Siz farklı olmak istiyorsanız kendi özgün yazılımınızı kullanarak kendi sunucunuzda ciddi anlaşmalarla farklı olabilirsiniz .
gelişmiş ülkelerde bu tür yazılımlarla kendi geliştirmelerini birleştirerek çok ciddi projeler gerçekleşmiş
Şimdi bu yazılın son sürümünü indireceğiniz link ve incelemek için demo sayfaları alttaki linkten ulaşabilirsiniz
Kullanıcı Adı : OpenCart-tr Şifre : 123456789
Tam Sürüm OpenCart 1.4.0 Türkçe
Lisans
GNU GPL License
Gereksinimler
- Apache
- PHP (at least 5)
- MySQL
Bazı Yenilikler
Google Base
Google GTalk
Google Sitemap
Misafir Alışverişi
Dosya(Resim) Manager
Katalog yeni tema
Admin paneli yeni tema
Birkaç ödeme yöntemi ve yeni kargo metodu USPS.
Daha kararlı yeni bir editör.
Artık hoşgeldiniz mesajını boş bırakabilirsiniz.
Varsayılan tema biraz daha esneklik katılmış
Genel Ayarların kaydedilmemesinin sebebi Opencartı kurduğunuzda hem Türkçe hemde İngilizce kurulu olması ve Genel Ayarlar/Mağaza sekmesinde en altta ingilizce hoşgeldiniz mesajında hiçbirşey yazmamaktadır. Buraya bir şeyler yazarsanız yaptığınız ayarlar kaydedilecektir. İngilizceyi kullanmıyacaksanız Yerelleştirme/Diller bölümünden siliniz. Aksi taktirde her ürün eklemnizde her iki dil için açıklama yazmanız gerekecekt
Kurulum ve kullanma konusunda sorunlarınız olursa elimden geldiğince yardımcı yardımcı olmaya çalışırım
21 Ocak 2010 Perşembe
Kredi kartı taksitlendirme mi geliyor?2010

src="http://pagead2.googlesyndication.com/pagead/show_ads.js">
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK), 2009 yılında çıkarılan kredi kartı borçlarına yeniden yapılandırma imkanı getiren yasadan yararlanamayan, kredi kartı borçlularına ikinci bir şans tanımak için düğmeye bastı. Star'ın haberine göre BDDK, geçen yıl çıkarılan ve kredi kartı borçlarını beş kez yapılandırma imkanı sağlayan düzenlemeyi, 2011 yılının mart ayına kadar uzatacak. Bu düzenleme ile işleri 2010 yılında düzelecek kredi kartı borçlarının 'ödeme kolaylığından' yararlanması öngörülüyor. Geçen yılki yapılandırmanın sona ermesinin ardından yapılan değerlendirmelerde, işleri 2010 yılı içinde düzelmesi beklenen kredi kartı borçlularına bir şans daha verilmesi kararlaştırıldı.
ESKİSİ KADAR ESNEK DEĞİL
Ancak bu düzenleme, yasada yer alan yapılandırma imkanları kadar olmayacak. Sadece yapılandırma hakkı konusunda sağlanacak. Söz konusu düzenleme de BDDK'nın Karşılıklar Yönetmeliği'nde yapacağı değişiklik ile sağlanacak. BDDK konuyla ilgili olarak bir yönetmelik değişikliği hazırlayarak, Türkiye Bankalar Birliği'nin görüşüne sundu.
BEŞ YAPILANDIRMA HAKKI
Yönetmeliğin yayınlanması ile birlikte, kredi kartı borçlularına yapılandırma konusunda geçtiğimiz yıl tanınan '5 yapılandırma hakkı' ikinci kez verilecek. Beş kez yapılandırma hakkı 2011 yılının Mart ayında dolacak.
Düzenleme ne getiriyor?
BDDK'nın Karşılıklar Yönetmeliği'nde yapacağı değişiklik ile, tüketicilere kredi kartı borçlarına 5 kez yapılandırma imkanı getiriliyor. Yani bir kredi kartı borçlusu, kredi kartı borcunu, ilk 90 günlük süre içinde iki kez yeniden yapılandırmasını isteyebilecek. Eğer kredi kartı borcu takibe uğrarsa, takip döneminde de beş kez yapılandırma talebinde bulunulabilecek. Böylece bir kredi kartı borçlusu bankasına giderek, borcunun beş kez yapılandırılmasını talep edebilecek.